Kaynak: Rightsinfo

Avrupa’nın yüzleştiği göçmen krizinin 2. Dünya Savaşı’ndan beri gördüğümüz en büyük insan hareketi olduğunu biliyorsunuz.İnsan hakları ve mülteci hukuku bütün göçmenlerin saygı ve onuru hak eden insanlar olduğu konusunda net, bununla birlikte göç üzerindeki tartışmalar hararetli. Eğer onlar sığınacak yer arıyorlarsa bu durumu ortaya koymak için onlara bir şans verilmeli.

Afganistanlı bir adam sığınacak yer aramak için Avrupa’ya geldi. Yunanistan vasıtasıyla birkaç günlüğüne korkunç şartlarda tutuklandı: az miktarda yemek, aşırı kalabalık hücrenin içerisinde çıplak zemin üzerinde kirli bir döşek, tuvalet kullanma sadece gardiyanların takdirinde. Bu şartlar daha önce çeşitli gözlemciler tarafından rapor edildi. Dava talebinde bulunmak için sistem aynı ölçüde kötü.

O adam birkaç gün sonra yönünü Belçika’ya çevirdi. Şimdiye kadar, Yunanistan’daki göçmenlerin yüzleştiği durum raporları o kadar ürkütücüydü ki Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu göçmenleri oraya geri göndermeyi durdurması için Belçika’ya bir tebligat gönderdi. O adam, şu anda yürürlükte olan sistem altında Yunanistan’a ve tekrar eski korkunç bitap haline geri gönderildi. Ayrıca bu sefer polis tarafından hırpalanmış.

Avrupa Mahkemesi bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Hem sistemin kendisi hem de göçmenlerin yüzleştiği koşullar insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele ile eş değerde. Mültecilerin insan haklarının ihlalini ağırlaştıran bu gibi ölçüsüz zafiyetleri olan insanlardı. Böyle şartlara insanları geri göndererek insan haklarını sadece Yunanistan değil, Belçika’da ihlal ediyordu.

Sonuç olarak, artık mülteciler onların haklarını korumada apaçık başarısız olan ülkelere – Avrupa ülkelerine dahi – geri gönderilemiyor. Herkes itibarı için saygıyı hak ediyor ve her devletin onları koruma konusunda  bir rolü var.

 

Çeviren: Merve Acer