peggy-115_v-modpremium

KAYNAK: tagesschau

Uwe Böhnhardt’ın DNA’sının bulunması, çeşitli soruşturmalara yeni bir hareketlilik kazandırdı: Thüringen’de oluşturulan özel bir komisyon, faili meçhul çocuk cinayetlerini aydınlatacak ve ayrıca Münih’te görülmekte olan NSU Davasında yeni sorular yöneltilecek.

NSU sanığı Uwe Böhnhardt’ın DNA kalıntılarının öldürülen öğrenci Peggy’nin cesedinin bulunduğu yerdeki sansasyonel keşfinden sonra, soruşturmacılar çok sayıda sır ile karşı karşıya geldi. Açıklığa kavuşturulmamış suçlar yeniden incelemeye alınacak.

Almanya Federal Meclisi NSU Araştırma Komisyonu başkanı Clemens Binninger, NSU olayındaki DNA kalıntılarının yeniden gözden geçirilmesini talep etti. Haber ajansı dpa’ya konuşan Hristiyan Demokrat Birliği üyesi politikacı, “Almanya Federal Başsavcılığı ve Federal Kriminal Dairesi, NSU olay yerlerinde bulunan birçok anonim delil üzerine tekrar yoğunlaşmak zorundadır.” dedi.

Pazartesi gününden itibaren özel bir komisyon çalışmaya başlayacak

Thüringer polisi çoktan ders çıkardı: Pazartesi gününden itibaren özel bir komisyon, 1990 yılından bu yana yaşanmış faili meçhul çocuk cinayeti olaylarını yeniden soruşturacak.

Eyalet Başbakanı Bodo Ramelow, doksanlı yıllardaki faili meçhul çocuk katliamı dosyalarının gözden geçirileceğini bildirdi. Sol Partili politikacı, o yıllarda Böhnhardt’ın zaten hedefte olduğunu söyledi: “Her şeyi çok daha titiz bir şekilde incelemek zorundayız.” Eyalet İçişleri Bakanı Holger Poppenhäger, bu keşfin aydınlığa kavuşturulmamış olayların yeniden ele alınması şansını verdiğini söyledi.

1996 yılının Ağustos ayında kaybolan Jena-Winzerlalı 10 yaşındaki çocuğun katili de hiçbir zaman yakalanamamıştı. Çocuğun cesedi, 1997 Ocağında Eisenach yakınlarındaki bir koruda bulundu. İçişleri Bakanlığı Sözcüsünün ifadesine göre, Alman yeniden birleşmesinden bu yana yaklaşık 70 faili meçhul cinayet gerçekleşti, bu cinayetlerden üçü Jena bölgesinde işlendi. Maktullerin kaçının çocuk olduğu ise bilinmiyor.

DNA karışması mı söz konusu?

Salı günü, 2001 yılında kaybolan Yukarı Frankonyalı kızın iskelet parçalarının bulunduğu yerde Böhnhardt’ın genetik materyaline rastlanıldığı duyuruldu. Genetik materyal, temmuz ayında iskelet parçalarının keşfiyle “doğrudan bağlantılı” olarak ortaya çıkarılmış olan bir nesne üzerinde bulundu.

Jena Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Böhnhardt’ın DNA’sının Peggy’nin cesedine Enstitüde tesadüfen bulaşmış olması ihtimalini dışladı. Fakat Peggy davasında yetkili Bayreuth Savcılığının iddiaları gereği, DNA uyuşmasının bir ihtimal kontaminasyondan kaynaklanıp kaynaklanmadığı incelenmek zorunda.

Ancak Bayerischer Rundfunk’un edindiği bilgilere göre herhangi bir kontaminasyon ihtimali bulunmamakta. Gerçi NSU teröristinin cesedi 2011 Kasımında, kızınki de 2016 Temmuzunda Jena Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde incelenmişti. Ne var ki Böhnhardt’ın DNA kalıntıları bu nedenle Bavyera Kriminal Dairesi tarafından muhtemelen bir yorgana ait olan ve iskelet ile doğrudan temas halinde bulunmayan küçük bir kumaş parçasında korumaya alındı.

Bununla birlikte Bayreuth Başsavcısı Herbert Potzel DNA karışması ihtimalini tamamen dışlamak istemiyor. “Bu, süregelen soruşturmaların görevi. Esasen DNA karışmasına yol açabilecek çeşitli olasılıklar var.” Potzel, konu hakkında daha fazla konuşmak istemedi.

Hafta sonu evi, cesedin bulunduğu yerin yakınında

Peggy’nin iskeleti, 2 Temmuzda memleketinden birkaç kilometre uzakta bulunmuştu. Dokuz yaşındaki çocuk, 2001 yılının Kasım ayında okuldan eve döndüğü sırada, Kuzey Bavyera’daki Lichtenberg’de kaybolmuştu. Ancak iskelet parçalarının bulunduğu yerin olay yeri ile aynı olduğu düşünülmüyor.

Bayerischer Rundfunk’un edindiği bilgilere göre, NSU’ya ait hafta sonu evi Peggy’in iskeletinin bulunduğu yere uzak değil. Südwesterrundfunk’a konuşan Thüringer NSU Komisyonu Başkanı Dorothea Marx, “Bu durum muhtemelen Peggy’nin cesedinin bulunduğu yer ile kulübedeki olası cinayet ya da nakliye yeri arasında mekânsal ilişki olduğunu ortaya koyuyor.” dedi.

NSU Davasında Yeni Sorular

Aşırı sağcı Böhnhardt “Nasyonal Sosyalist Yeraltı” (NSU) örgütü üyesiydi. Olası suç ortağı Uwe Mundlos ile birlikte yıllarca esas olarak yabancı düşmanı saiklerle gizli cinayetler işlediği düşünülüyor. Diğer olası suç ortağı Beate Zschäpe ise polise teslim oldu ve yıllardır Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi önünde yargılanıyor.

Pek çok mağdur avukatı ile eyalet meclisleri ve Almanya Federal Meclisi bünyesinde oluşturulan çeşitli araştırma komisyonlarının üyeleri, yeni sorular ortaya attılar ve delil talebinde bulundular. Şimdi konu, Zschäpe’nin Peggy davası ile ilgili olarak ne söyleyeceği, olay ile çocuk istismarı suçlamaları arasında bir bağlantı olup olmadığı ve göçmen kökenli çocuklar ile yetişkinlerin öldürüldüğü bütün faili meçhul cinayetlerin NSU teröristinin DNA’sı ile karşılaştırılıp karşılaştırılmayacağı.

Çeviri: Beyza Aka