KAYNAK : Rightsİnfo
Bu hikaye, insan hakları ile ilgili mahkeme kararının kısa özetini içermektedir.
Dünyanın her yerinde ve tarih boyunca, insanlar işkenceden kaçmak için cinsel eğilimlerini gizlemek zorunda kaldı. İnsan hakları, insanların onurlu bir şekilde yaşamasına izin vermektir. Kim olduğunuzu gizlemeye zorlanmak onurlu bir davranış değildir. Bu hikaye, cinsel eğilimlerinden dolayı işkenceden kaçan insanları nasıl koruyacağımızı anlatmaktadır.
İranlı H.J. ve Kamerunlu H.T. anavatanlarına karşı Birleşik Krallık’tan koruma talep eden iki eşcinsel erkektir. Her ikisi de eşcinsel olmaları sebebiyle ülkeleri tarafından suçlu muamelesi görmektedir. H.J. İran’a döndüğünde ölüm cezası ile karşılaşabilecek, H.T. ise Kameruna döndüğünde hapse atılabilecektir. İçişleri Bakanlığı (Home Office) korumayı reddetti. Bu sebeple H.J. ve H.T. davalarını mahkemeye taşıdı. Davaları Birleşik Krallık’ın en yüksek mahkemesi olan Yüce Divan’a (Supreme Court) kadar gitti. Hakimler H.J. ve H.T.’ye Birleşik Krallık’ta eşcinsel olmaları gerekçesiyle mülteci olarak kalmaları için izin verilip verilmediğini sordu. H.J. ve H.T.’nin talep ettiği mülteci koruma hakkı, 1951’de imzalanan Mülteci Antlaşması’na dayanmaktadır. Birleşik Krallık da dahil antlaşmayı imzalayan ülkelerde, belirli bir sosyal gruba ait oldukları için ülkelerine döndüklerinde ciddi zarar tehlikesi altından olan herhangi bir kişiyi kabul etme ve koruma verme zorunluluğu bulunmaktadır.
Öyleyse Yüksek Mahkeme için soru şudur: Mülteci Antlaşması H.J. ve H.T. için uygulanabilir mi? Alt dereceli mahkemeler, iki adamın da eşcinsel kimliklerini kamudan saklayarak vatanlarına dönebilecekleri gerekçeleriyle uygulanamayacağını belirtti. Yüksek Mahkeme ise uygulanabileceğini söyledi. Mülteci Antlaşması uygulandı ve böylece bu iki adama mülteci koruması verildi. Neden? Çünkü insanlar eşcinsel oldukları için ciddi bir zarar görme korkusu olmaksızın özgürce yaşayabilmelidir. Onlardan cinsel eğilimlerini gizlemelerini istemek bir kişiden inancını veya etnik kökenini gizlemesini istemek kadar kabul edilmezdir.
Bu dava, işkenceden kaçmak için insanlardan kimliklerini gizlemelerini beklemenin doğru olmadığını tespit ettiği için oldukça önemlidir. Hakimlerden biri (yarım bir dille) “eşcinsel erkeklerin Kylie konserlerine giderken özgürce eğlenebileceklerini, egzotik renkli kokteyler içebileceklerini ve kız arkadaşlarıyla erkekler hakkında konuşabileceklerini” belirtti. Aslında o sadece “onların özgür olabileceğini” söyledi.
Bu hikaye mahkeme kararının kısa özetini içermektedir. Tüm kararı buradan okuyabilirsiniz.
Çeviren : Nagihan Tandoğan