KAYNAK :RightsInfo
Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi (The UK High Court) kimliği belirsiz bir hacker tarafından Pippa Middleton’ın iCloud hesabından çalınan fotoğrafların yayınlanması üzerindeki yasağı genişletmeye karar verdi. Mahkeme kararının ana nedenini özel hayata ve aile yaşamına saygı hakkı oluşturmaktadır.
Magazin Gazetesi olan The Sun gazetesine, Prens George ve Prenses Charlotte’nin fotoğraflarını içeren ve Pippa Middleton’un iCloud hesabından alınan fotoğrafları satmak amacıyla kimliği belirsiz bir arama tarafından 50.000 Euro teklif edildi.
Her ne kadar bireylerin kimlikleri gizli kalsa da mahkeme, hiçbir basın kuruluşunun fotoğrafların satılmasına ve sonrasında yayınlanmasına zorlanmayacağını hüküm altına aldı. 35 yaşındaki bir adam “1990 tarihli Bilgisayar Suistimal Yasası’nı” ihlal ettiği şüphesi altında tutuklandı ve daha sonra kefaletle serbest bırakıldı. Henüz hacker ile The Sun gazetesine fotoğrafları satma girişiminde bulunan kişinin aynı kişi olduğu belirsizdir.
İNSAN HAKLARI, GİZLİ BİLGİLERİN SUİSTİMALİNİN ÖNLENMESİNE NASIL YARDIMCI OLACAKTIR?
İfade özgürlüğü, basın özgürlüğünü de içeren önemli bir haktır. Özgür ifade İnsan Hakları Yasası ile birlikte Birleşik Krallık hukukunda yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘nin 10. maddesi altında korunmaktadır. Mahkeme bir hakkı sınırlama kararı vermeden önce yüksek bir sınır karşılanmalıdır.
İfade özgürlüğü hakkını sınırlandırma gerekçesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 8. maddesi altında korunan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkına dayanmaktadır. İfade hakkı kullanıldığı takdirde başkalarının özel hayatı ihlal ediliyorsa, ifade hakkının sınırlandırılması hukuka uygun olabilir. Bu durum, Bayan Middleton ve ailesinin çalıntı fotoğraflarının yayınlanmasının istenmesinde karşılaştıkları durumdur.
Bu şekilde ifade özgürlüğü hakkı ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı arasında ihtilafa düşüldüğünde mahkeme, ifade özgürlüğüne müdahale için yeterli bir sebep olup olmadığını görmek amacıyla yarışan hak ve menfaatleri tartmaktadır. Bu tartım Bayan Middleton’ın davasında, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile kimliği belirsiz kişinin fotoğrafları kamuya açık hale getirme hakkı arasında bir seçim anlamına gelmektedir.
MAHKEMENİN KARARI – DENGE NEREDE?
Yüksek mahkeme, bu olayda ifade özgürlüğü hakkına öncelik tanınması gerektiği yönündeki savunmaya itibar etmedi :
“Bu davadaki şartlar içinde, koyduğumuz yasak tarafından 10. maddenin ihlal edildiği yönündeki savunmanın yetersiz olduğuna karar verildi. Buna karşın bu yasak koyulmadığı takdirde 8. maddedeki özel hayatın gizliliğinin ihlal edileceği yönündeki savunmalar oldukça güçlü…”
Yargıç, fotoğrafları yayınlama hakkını korumak için muhtemel tek gerekçenin bir çeşit gazetecilik değeri ve kamu yararı olacağını açıkladı. Çalınan fotoğraflar bir şekilde bir suç işlendiğine örnek olabilmektedir. Mahkeme, çalınan fotoğrafları görmenin kamuyla ilgili olması orada gerçek bir kamu yararı bulunduğu anlamına gelmeyeceğini vurguladı.
Yargıç, fotoğrafların yayınlanması yasağını destekleyen Uygulama Editörleri Kodu‘nun ana esaslarından alıntı yapmaktadır. Uygulama kodu esasları ;
“Herkes, kendisinin özel hayatına ve aile hayatına, evine, sağlığına ve dijital iletişimleri de dahil tüm yazışmalarına saygı hakkına sahiptir.”
Digital iletişim araçlarının özel hayatlarımıza aniden girmektedir ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesince sağlanan korumanın önemi artmaktadır.
Yüksek Mahkemenin verdiği kararın tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Çeviren : Nagihan Tandoğan