RightsInfo çalışanları olarak, insan hakları ile ilgili bilgileri olabildiğince çok insana ulaştırabilmeyi ve açıkça sunabilmeyi sağlamlaştırmak adına tutkulu bir çalışma içerisindeyiz. Geçen yıl, Yalın İngilizce Kampanyası vasıtasıyla İletişimci Ödülü alarak bu kapsamda tanındık. Bu yayında, neden yalın İngilizce’nin insan hakları açısından önemli olduğunu düşündüğümüzü açıklayacağız.  

Yalın İngilizce nedir?

person-1209310_1920-1024x683

Yalın İngilizce okuyucu tarafından daha rahat anlaşılmak adına karmaşık kelimelerden ve deyimlerden kaçınarak iletişim kurma stilidir. İngiltere’de Yalın İngilizce Kampanyası neredeyse kırk yılı aşkın süredir anlamsız yazılara, argo kullanımlara ve yanıltıcı kamu bilgilendirmelerine karşılık, özellikle yasal ve devlet dokümanlarıyla yürütülmeye devam ediyor.

Neden Yalın İngilizce ile yazmalıyız ?

Yalın bir dil ile yazmak mesajınızın olabildiğince çok insana ulaşmasına olanak tanıyor. Açık bir yazı aynı zamanda ciddi sonuçlara yol açabilecek yanlış anlaşılmalardan kaçınmanızı sağlıyor. Bu bilhassa bilginin hukuksal hakları ve sorumlulukları ilgilendirdiği zamanlar açısından önemli.

Bazı durumlarda, hukuk insanlara yalın bir dil beklemeleri konusunda haklar bile vermekte. Örnek verecek olursak, Avrupa Hukukunda yirmi yılı aşkın süredir tüketici hakları kontratının zorunlu olma şartının sadece ‘yalın ve anlaşılır bir dil kullanılmışsa’ geçerli olacağı ibaresi bulunuyor.

Yalın İngilizce sadece hukuk açısından önemli değil. Herhangi bir organizasyon ‘Crystal Mark‘a ‘ başvurarak dokümanlarında bulunan yazıların açık olduğunu onaylatabilirler, Ulusal Sağlık Sisteminin bilgi kitapçıklarında bunun örneklerini sıklıkla görebilirsiniz.

Neden yalın İngilizce insan hakları açısından önemli?

diving-1551764_1920-1024x682

İnsan hakları hukuku, uygulamada daha karışık meselelere önem verse de temel fikri anlamak zor değil. Ancak, insan haklarına dair tartışmaların medyaya karmaşık bir şekilde sunulması insanların bunun altında yatan ilkelerin de karmaşık olduğunu düşünmelerine neden oluyor.

İnsan haklarına dair efsaneleri ” İnsan haklarına dair 14 en kötü mit ” infografiğinde açıkladık.

Bu yanılgılardan bahsetmek gerekiyor çünkü insanlar, insan hakları kavramını anlamazlarsa ve bu kavram ile bağdaşmazlarsa başkalarının insan haklarını savunamaz, ya da kamu kurumları karşısında insan hakları ihlal edildiği zaman bu duruma karşı koyamazlar. Bu konu özellikle ücretsiz avukatlığın sona ermesinden sonra mağdur durumda olan insanların hukuki temsilinin daha da zorlaşması nedeniyle önem arz ediyor.

Aynı zamanda bu, insan haklarına dair yanlış düşüncelere olan inancın da devam edeceği anlamına geliyor ve Bill of Rights gibi önerilen konular hakkında halka açık anlamlı bir söyleşinin yapılmasını zorlaştırıyor.

one-way-street-1317579_1920-1024x346

İnsan hakları herkesi ilgilendiren bir konu olmaya devam ettiği sürece açık bir anlayış özellikle ötekileştirilmiş gruplar, öğrenme güçlüğü çekenler ve düşük bir eğitim seviyesine sahip, insan haklarının suistimaline karşı en savunmasız durumda olanlar adına önemli. Bu gruplar içerisinde insan hakları kavramı onlara basit ve açık bir şekilde sunulmadığı için anlamakta güçlük çeken insanlar da bulunmakta.

Yalın İngilizce kullanımı sayesinde olabildiğince çok insan, sunulan bu düşünceleri kolayca anlayabilme garantisini elde etmekte ve dolayısıyla toplumda insan haklarının etkisi ve bu haklara erişim alanı genişlemektedir.

KAYNAK: RıghtsInfo

Reklam