609d2ff0e0454915999d86e564b105c8_18
Filistin Milletvekilleri ve halkı binlerce Bedeviyi vatansız hale getiren İsrail politikasının açıkça yasa dışı olduğunu söylüyor.

İsrail, Güney Negev bölgesinin çeşitli köylerindeki binlerce Bedeviyi hatalı olarak vatandaşlık verildiğini iddia ederek, tedricen vatandaşlık statüsünden çıkarıyor.

İsrail mezkûr politikayı 20 yıl önce başlatmış olmasıyla beraber, İsrail meclis üyesi Aida Touma-Suleiman, durumun 2010’dan beri İsrail Vatandaşlık Yasası’nı açıkça ihlal eden yaygın bir fenomen haline geldiğini ifade etti.

Yaklaşık bir yıldır bu politikayı ve etkilerini araştıran Touma-Suleiman Al Jazeera’ya “Bunu (İçişleri Bakanlığı Tarafından uygulanan politikayı) Negev’deki köylerden birini ziyaret ederken tesadüfen öğrendim. Bazı kişiler çıkmaz bir hal alan durumları hakkında beni bilgilendirdi.” dedi.

Pasaport yenilemek veya çıkartmak için İsrail İçişleri Bakanlığına başvuran Bedevilere hemen oracıkta, İsrail’de doğmuş ve tüm hayatını İsrail’de geçirmiş olmalarına rağmen, artık İsrail Vatandaşı olmadıkları söyleniyor. Halk, bu politikanın keyfi olarak uygulandığını söylüyor.

İsrail’de yaklaşık 200 bin Bedevi yaşıyor olmakla beraber ağırlıklı olarak ülkenin güney bölgesindeler.

Touma-Suleiman’nın dediğine göre acil bir meclis toplantısında İçişleri Bakanlığı milletvekilleri bu politikanın 1951’e (İsrail devletinin kuruluşunun ilanından 3 yıl sonrası) dayanan bir devlet hatasını düzeltmek için var olduğunu belirtmişler. Bakanlık Touma-Suleiman’a cevap olarak Filistinlilerin 1948-1951 yılları arasında nüfus kaydı yaptırmış olmaları gerektiğini söylemiş.

Fakat İsrail 1948’de kuruluşunu ilan ettiğinde Filistinli Bedevilerin köylerini ve şehirlerini 17 yıllık süre boyunca askeri alan ilan ederek, Bedevilerin köylerinden ve şehirlerinden çıkmalarını izne bağlamıştı.

Askeri yönetim sebebiyle Filistinliler nüfus kaydı gerekliliğinden bihaberdiler. Touma-Suleiman’ın söylediğine göre, Bakanlık yalnızca “2600 Arap’ı” vatandaşlıktan çıkardı ya da çıkaracak. Touma-Suleiman bu politikanın spesifik olarak Bedevilere uygulandığını ekleyerek “Bu sayının çok da fazla olduğunu düşünüyorum” dedi.

“(Bedeviler) ayrıca tanınmayan köylerde ikamet ediyorlar, eğer birilerinin yaşamadığını inkar ederseniz, yaşadığı yeri de inkar edersiniz.”

İsrail on yıllardır inşaat izni olmadığını iddia ederek (Köylüler izin almanın imkânsız olduğunu söylüyor.) düzenli şekilde Negev Bölgesi’ndeki köylülerin evlerini yıkıyor. Filistinliler için bir diğer seçenek olarak Yahudi yerleşimciler tarafından zor kullanılarak kendi yerlerinden atılmak söz konusu.

Kalanların ise basit altyapı imkanlarına ve gelişim fırsatlarına erişmesi mümkün değil. Şu an yaklaşık 40 tanınmayan Bedevi köyü (On binlerce Filistinli evi) tehdit altında.

“Filistinli Bedevileri vatandaşlıktan çıkarınca, onların ellerinde kalan son silahı da almış oluyorlar. (Köylerinden sürülmelerine karşı kullandıkları vatandaşlık hakkı)”

Benzer şekilde, Adalah’ın avukatı Sawsan Zaher vatandaşlıktan çıkarma politikasının tek bir vaka olmadığına inanıyor.

“Yahudi şehirleri kurulacak yerlerde yaşayan Bedevilere uygulanan tahliye ve ev yıkımı gibi benzer politikalar varken kimse Negev’deki uygulanan politikayı görmezden gelemez.”

Zaher, vatandaşlığını eski durumuna geri getirmek isteyenlere yabancı ya da yeni gelen biri olarak başvurmaları tavsiye edildiğini ifade etti ve bunu “absürt” olarak tanımladı.

Adalah, İsrail’deki Arap azınlıkları için hukuk merkezi, politikanın iptal edilmesi için çaba sarf etmesi ve devlete durumu düzeltmesi için baskı yapması ile Touma-Suleiman’a destek oluyor.

“Biz tüm bunları tek tek değil toplu olarak ele alıyoruz”

Adalah İçişleri Bakanlığına yolladığı bir mektupta bu politikanın ivedilikle iptal edilmesini ve vatandaşlığını kaybedenlere geri iade edilmesini talep etmiş ve bu politikanın yol açtığı sorunları anlatmış.

İsrail 1952 Vatandaşlık yasası, hatalı kayıt durumunda dahi devlete vatandaşlık iptali yetkisi vermiyor. Zaher’in dediğine göre sadece yüksek mahkemenin buna yetkisi var.

“Devletin vatandaşlıktan çıkarma yetkisi tek senaryoda mümkün: Eğer vatandaşlık başvuru yaparsanız ve başvuru sürecinde yanlış bilgi verirseniz vatandaşlığınız iptal edilebilir.”

Zaher ve Touma-Suleiman’ın söylediklerine göre, İçişleri bakanlığı böyle bir politikanın varlığını inkâr etmedi.

Aylar süren meclis çalışmalarından sonra Hem Zaher Hem Touma-Suleiman bu fenomenle mücadele edilebilecek mevcut tüm yasal kanalları tükettiklerini söylediler.

Touma-Suleiman “Adalet Bakanlığından bir mektup aldım. (Bu hafta başlarında) Mektupta dürüst bir yanıt vermekten kaçındıkları açıkça görülüyor ve bu yüzden biz yüksek mahkemeye müracaat etmeyi düşünüyoruz.

Halihazırda statüleri karışık olan aileler var: Bazı üyeleri vatandaş, bazı üyeleri ise vatansız olan aileler. Uluslararası hukuku çiğneyen bir durum.

23 yaşındaki Hadaj Köyü sakini Sallam Al Saraheen geçen seneden beri İsrail vatandaşlığını elde etmeye çalıştığını söyledi.

“5 kardeşim başarılı oldu ama 3’ü olamadı. Bu politika neredeyse keyfi ve zaman zaman bizi sessiz tutmak için kullanılıyor”

Benzer şekilde, 50 yaşındaki Salim Al Dantiri Al Jazeera’ ye 20 yıldan fazla süredir “kuyruğunu kovaladığını” söyledi.

İçişleri bakanlığını rutin bir ziyaretinde Al Dantiri’ye artık bu ülkenin vatandaşı olmadığı söylenmiş.

Al Dantiri onlara “Ben kesinlikle bir vatandaşım. Parlamento seçimleri için gider, oy kullanırdım. Nasıl vatandaş olmam?” şeklinde karşılık vermiş.

“Çoğumuz bu politikanın varlığından haberdar değildik. Biz, Bedeviler, basit bir hayat yaşarız ve çoğu zaman ülke dışına çıkma gereksinimi duymayız. Bu yüzden İsrail vatandaşı olduğumuzu açıkça belirten kimliklerimizle yaşıyor ve çalışıyoruz.”

“Bugüne kadar vatandaş olduğunu düşünen ve asla pasaport ihtiyacı olmayan bazı insanlar gerçekten vatandaş olduğundan emin olmak için aceleyle pasaport başvurusu yaptılar.”

Son 25 yılda Al Dantiri, seyahat için vize alma girişimlerinde zorluklarla karşı karşıya kaldı.  Onun İsrail Seyahat belgesi çoğu kez birçok devlet tarafından tanınmadı. Bugüne kadar sadece Lübnan’a 2 haftalık sınırlı bir sürelerle (bir kerelik istisna haricinde) seyahat edebildi.

“Bu ülkede doğduğumu kanıtlayan belgelerimi hazırlayıp her kapsamlı bir sunum yaptığımda 6 ay boyunca beklememi ve bana bir paket yollayacaklarını söylediler. Her seferinde bekledim ve hiçbir şey gelmedi. Asla geçerli bir sebep sunmadılar.”

Bu politikaya maruz kalan köy sakinleri, milletvekillerinin meseleyi zamanında çözebilmelerini umut ediyor. Ama Touma-Suleiman Filistinli Bedevilerin birleşerek tek cephe halinde meseleyi ele alıp karşılık vermeleri gerektiğini söylüyor.

“Negev halkını bu politika hususunda eğitmek için çalışmalıyız. Maalesef vatandaşlığı iptal ettirilenlerin çoğu bunun bir idari prosedür olduğunu sanıyor.”

“Vatandaşlıktan atılma tehlikesinde olanları güçlendirmeliyiz ve bu davayla birleşerek tek bir cephe halinde uğraşmalıyız.”

Kaynak: Al Jazeera