saksham-gangwar-146658-640x360

Kaynak: rightsinfo.org

Adil yargılanma hakkı adil bir toplumun mihenk taşlarından biridir. 42 yıl önce bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi emsal kararında, adil yargılanma hakkının yargılamaya resmi olarak başladığı tarihten bile eski olduğunu, ki bundan sonra çoğu savunmasız insanın mahkemelere ulaşmasını sağladığını söyledi.

Adil yargılanma hakkının unsurları

Adil yargılanma hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ilk cümlesi:

Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.

Bu hak; masumiyet karinesi, hakimlerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı ve açık adalet kavramını (bu yasal takibat genellikle kamuoyunda gerçekleşir) içermektedir. Bu, cezai kovuşturmalarla karşı karşıya kalan insanlara kendilerini savunmaları ve bir avukata erişebilmeleri için adil bir ortam sağlandığı anlamına geliyor. Ve esas olarak bu, insanların mahkemeye çıkarak adalete erişme hakkını kullanması gerektiği anlamına geliyor.

İngiltere’nin aleyhine ilk kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, adalete ulaşmanın her birey ve hatta her tutuklu için elde edilebilir olması gerektiğini söyleme fırsatı buldu.

Golder davası

gold-leaf

Sidney Golder, bir yağma suçunu işlediği kanıtlandıktan sonra 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Wight adasındaki cezaevinde Sidney Golder hapis cezasını çekerken onun da bulunduğu cezaevi teneffüs alanında bir ayaklanma çıktı. Olaylara karışmadığını iddia eden Golder, yaralı hapishane görevlilerinden birinin saldırganlarından biri olmakla suçlanıyor ve kendisine karşı herhangi bir suçlama yapılmadığı halde bu iddia onun hapishane kaydında kaldı. Bu durum Golder’ın şartlı tahliye olanaklarını da etkiliyordu.

Golder, ceza infaz memuruna karşı hakaret davası açmak için bir avukatla görüşmek istedi ancak İçişleri Bakanı tarafından bunu yapmaktan alıkonuldu.Mahkeme, adil yargılanma hakkının mahkemelere erişmek isteyen kişilere uygulanıp uygulanmadığı konusunda karar vermekle görevlendirildi( yani herhangi bir hukuki işlem başlatılmadan önce).

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi çok önemli bir kararla 6. maddenin mahkemelere başvurmak isteyen kişilere uygulanacağını söyledi. Çünkü İçişleri Bakanlığı, Golder’in mahkemelere ulaşmasını etkili bir şekilde engellediği için İngiltere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 6 uyarınca adalete erişim hakkını ihlal etmişti.

Golder davası gösterdi ki devletin, herkesin hakim karşısına çıkma hakkını gerçekleştirmek gibi pozitif bir görevi vardır -ki mahkemelere erişim imkanı olmadan hukukun üstünlüğü pek düşünülemez. Bu, mahkumların ve ceza yargılamasında yer alan kişilerin temel insan haklarının korunmasına verilen önemi de göstermektedir.

Şüphelilerin ve sanıkların haklarının korunması

lesly-juarez-198607-1024x683.jpg

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 6, cezai bir suç isnat edilen herkesin bir avukat bulundurma hakkına sahip olduğunu ve bunun ‘adalet çıkarları gerektirdiğinde’ devlet tarafından ödeneceğini belirtmektedir. Polis tarafından gözaltında tutulan ve yargılama öncesi gözaltına alınanlar çok savunmasız olabildiğinden, bu hakların ana deneme sürecinin yanı sıra ön mahkemede de uygulanması önemlidir. Bir avukata yargı öncesi yargılama hakkı, AİHM’de açıkça belirtilmemiş olup, aşamalı olarak Mahkeme’nin tasarı kanalı ile oluşturulmuştur. Başlangıç noktası, 1993 yılında Imbrioscia – İsviçre davasıydı, ancak Salduz – Türkiye davasının devrim kararının üzerinden 25 yıl geçti. Bu davada, Mahkeme, bir avukata erişimin, şüphelinin polis tarafından ilk sorgulanmasından sonra başlanması gerektiğini söyledi (Bazı hâkimlerin savunduğu gibi daha erken değilse). 2013’te Avrupa Parlamentosu, bir avukata erişim hakkı yönündeki direktifini onayladı ve avukat, şüphelilerin ve Avrupa Birliği’ndeki kişilerin davanın en erken aşamasında avukata erişimi olması gerektiğini belirtiyor (Başka bir deyişle, polise sorgulamadan önce veya onlara karşı soruşturma başlatılmadan önce).

Golder kararı, toplumun en savunmasız insanlarının çoğunun adil yargılanma hakkını kullanarak adalete erişmesini sağlamıştır. 

Çeviren: Sümeyye Odabaşı – Merve Acer