‘’Tahrip edici ilişkiler hayatımızın geri kalanını olumsuz etkileyebilir.’’
Kaynak:independent
Uzmanlar çocukluğunuzda suistimal edilmenin , uzun süreli izler yaratabileceğini , dünyayı algınıza zarar verebileceğini ve beyninizin 50’li yaşlarınıza gelene kadar kendini imha edebileceğini söylüyor.
Genç yaşta oluşturduğumuz ilişkiler genelde gelişmemize yardımcı olurken, yıkıcı kötü olaylarsa hayatımızın geri kalanını olumsuz bir şekilde etkileyebilir.
Araştırmalar, cinsel taciz ve ebeveyn boşanmasından ev alkolizmine kadar değişen çocukluk travmalarının daha sonraki kalp hastalığından, felçten, depresyondan ve diyabetten hasta olma olasılığını arttırdığını göstermiştir.
Dahası, sigarayı bırakmama veya çok sayıda cinsel partner bulundurma gibi riskli sağlık davranışlarını artırır ve hatta daha düşük yaşam beklentisine girmenize katkıda bulunur.
Araştırmalar , altı veya daha fazla travma geçirmiş çocukların diğer çocuklardan neredeyse 20 yıl daha az yaşadığı gözler önüne serdi.
Fiziksel etkilerle birlikte bu deneyimler daha sonra zayıf bir psikoloji oluşturduğunu sık sık bunalımlar yaşama riskini arttırdığını gösteriyor.
Avustralya’nın Mavi Örgü Vakfı’na göre travma geçirmiş çocuklar, genellikle kendilerinden onları büyütüp koruması beklenen birçok yetişkinin ihanetinden dolayı başkalarına olan güvenlerini kaybetmişlerdir.İnsanlara güvenemez hale gelmişlerdir.
Benzer şekilde, Avustralya’da 60 yaş üzeri ve 21.000′den fazla çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada, tacize uğramış mağdurların evliliklerde kendilerini “mutlu değil” veya “çok mutlu” olarak nitelendirmeleri istendiğinde ‘’mutlu değil’’ seçeneğinin çok daha fazla olması gözlerden kaçmamıştır.Bu evliliklerde başarısızlık oranı çok yüksektir.
Travmatik travmalara maruz kalmış kişiler tarafından karşılaşılan diğer sıkıntılar depresyon, kaygı, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı, kumar bağımlılığı, alışveriş tutkusu ve kendine güvensizliktir.
Bununla birlikte travmadan sağ kurtulan kişilere ölçülü bir meditasyon ve kavramayla ilgili davranışsal terapi gibi yardımcı olan çeşitli terapiler ve araçlar bulunmaktadır.
Çeviren : Esra Baştan
hukuktar 