Kaynak: RihgtsInfo
Her ebeveynin en kötü kabusu. Çocuğunuz hastanede ve uzun bir süre kalacak gibi görünüyor. O zaman endişelenmeniz gereken en son şey nedir? Tabi ki para.
Cameron Mathieson’a doğduktan kısa bir süre sonra kistik fibroz ve kas distrofisi tanısı koyuldu. Cameron’un ailesi ona ve üç kardeşine Washington’daki evlerinde bakıyordu. Cameron’un özel bakım gerektiren ihtiyaçları nedeniyle ailesi işlerini bırakmak zorunda kaldı, birikimlerini harcadıktan sonra da devlet yardımına geri döndüler.
Temmuz 2010’da Cameron, 3 yaşındayken hastaneye kaldırıldı. Bu süre zarfında, Cameron’un ailesi çocuklarının bakımında hayati bir rol oynamaya devam etti. Ailesinden biri her an hastanede onun yanındaydı. Cameron, Ağustos 2011’e kadar hastanede kaldı. Aile, kazanç kaybı, seyahat masrafları, hastanede yemekler ve diğer çeşitli masraflar yüzünden ekstra 8.000 £ ödemek zorunda kaldı.
Aile, Cameron’a ayrımcılık yapılmaması için insan haklarının ihlal edildiğini iddia ederek hükümete dava açtı. Yüksek Mahkeme, aileyle anlaştı. Mahkemeye göre Cameron’un kazancının kaldırılması engelliliğe yönelik ayrımcılıktı. Cameron’un hastaneye kaldırılması yüzünden kazanç sağlaması da sağlamak adil değildi. Mahkeme, Cameron hastaneye kaldırıldığı sürece ailesinin aslında ek masrafa maruz kaldığı gerçeğini hesaba katmadı. Gerçek şu ki, hem kişisel hem de mali, çocuğun hastaneye geldiğinde anne-babadan yapılmış talepler, ek para endişeleri getirmeksizin oldukça zor.
Ne yazık ki, Cameron 12 Ekim 2012’de hayatını kaybetti. Davası, çocuğun bakımına tamamen gönül veren sevecen ebeveynlerin yaşadığı zorlu süreci gösteriyor. Doğru olan toplumun bu aileleri en zor zamanında desteklemesidir.
Çeviren: Sümeyye Odabaşı