miranda_rights_supreme_court_3.jpg

kaynak: miranda rights

13 Mart 1963’te Ernesto Miranda, bir Arizona banka çalışanından 8 dolar çaldığı iddiasıyla tutuklandı. Sorgulama çok şiddetli dereceye gelip tamamlanıncaya kadar,  ”baskı altında sakin kalabilme”nin azılı suçlular için her zaman geçerli bir özellik olmadığını ispatlarcasına, Miranda 1 hafta geçmeden 18 yaşındaki bir kadını kaçırıp istismar ettiğini itiraf etmişti. Sadece parayı nasıl çaldığını itiraf et ve gerisini bize bırak derken o da ne, itiraf üstüne itiraf! Mahkeme kısa süre sonra  20 yıl hüküm giydirerek  Miranda’yı  nahoşluklarıyla birlikte hapse gönderdi.

Adalet için iyi bir şey, değil mi? Yanlış. Hatırlayın, bu 1963’teydi: Law & Order‘dan 25 yıl öncesinde. Polislerin hala yanına giderek öğrenmesi gereken şeyler vardı. Yani Miranda itirafının en üstüne ”Yasal haklarımla ilgili tam bilgi almak istiyorum.” yazdığında yetkililer haklarını fiilen okumak zorunda olmadıklarını düşünüyorlardı, çünkü bir beyefendi’nin muvafakatı ile herkesçe bilinen istismarcının önde gideni arasında seçim yapmak ne kadar sıkıntı olabilirdi ki?

159528_v1.jpg

Ardından, bunun faturası olarak mahkeme salonunda yalan söylerken parmaklarını arkasında çapraz tutan Miranda, itirafında yazmış olmasına karşılık, gözaltındayken haklarını öğrenmediği maddi unsurunu iddia etti. Sonuçta kimse ona söyleme zahmetine girmediği için Yüksek Mahkeme lehine karar verdi ve  mahkemece kabul edilemez olduğunu söyleyerek itirafını reddetti. İtiraf olmadan savcıların elinde delil yoktu. Adam kaçırdığını ve istismarcı olduğunu itiraf eden Ernesto Miranda, artık özgür bir adamdı. -Kısa süreliğine. Her halükarda Miranda tekrar yargılandı ve 11 yıla mahkum edildi.

159526

Bizi kanuna aykırı tutuklamalardan korumayı amaçlayan Miranda Hakları’nın tutuklanmayı  tamamıyla hak eden (kanuna aykırı veya başka türlü) bir adama fayda sağlaması ironi teşkil edecekti. Fakat bu, aynı zamanda bu hikayeyi bitiren oldukça berbat bir şey oldurdu. Ne yazık ki Ernesto Miranda, bu ironi ile ilgili kaderin kendini göstereceğini öğrenecekti.

 

Önceki olaydan ders almayan Miranda kendinden emin bir şekilde  bir suçlu gibi yaşamaya devam etti ve haksız kazancını desteklemek adına $1.50’lık imzalı ”Miranda hakları kartları’nı sattı. Hayatını teknik bir yöntemle kazanmaya yönelik bu ukala yaklaşım da Miranda’yı çok fazla ileri götüremedi, kanımızca.

 

Phoenix’deki  La Amapola Bar’da $2’lık bir kart oyunu esnasında bir bıçaklı kavga çıktı. Bir bıçağın silahlı çatışmaya getirilmesini asla tavsiye etmemekle birlikte, genelde en az bir tane olması bıçaklı kavgada genel kabul görmüş bir uygulamadır. Ernesto Miranda’da yoktu. Bu iki adamın girdiği arbede esnasında Ernesto Miranda bıçaklanmıştı. Miranda’nin katilinin cinayet silahını teslim eden adam tutuklanmıştı fakat on yıl önce Miranda’nın hukuki manevrası sayesinde yetkili makamlarla hiçbir şey hakkında konuşmak zorunda olmadığını çok iyi biliyordu. Ölümcül darbeleri gerçekleştiren adamın Meksika’ya kaçması için yeterince uzun bir süre boyunca ağzını kapalı tuttu; ve bir daha asla görülemedi.

 

Miranda’yı öldüren adam, suç ortağının Miranda haklarına başvurmasıyla birlikte sistemi mağlup etmiş oldu.

Çeviren: Seda Kılıç