Kaynak: rightsinfo.org

17 yıl önce Birleşik Krallıktaki yüksek mahkeme, ifade özgürlüğü hakkının ihlal edilmesiyle alakalı olası adli hataları açığa çıkarmak için gazetecilerin mahkumlarla röportaj yapmasını yasaklayan bir politikayı açığa çıkardı.

NE OLDU?

Ian Simms ve Michael O’Brien cinayetten mahkum edildi ve hapse atıldı. İkisine de müebbet hapis cezası verildi ancak onlar masum olduklarını iddia ettiler. Yargılama sürecinde adli hataların bulunup bulunmadığını görmek için davalarının yeniden açılıp incelenmesi amacıyla hikayelerini araştıracak bir gazeteci istediler.

Kişi bir suçtan mahkum edildiğinde ancak daha sonra -hatta belki de yıllarca hapis yattıktan sonra- davaları tekrar açılarak mahkumiyetleri “tehlikeli” bulunduğunda “adli hata” terimine başvurulur.

Hapishane yetkilileri Ian Simms ve Michael O’Brien’in basın mensupları ile röportaj yapması hakkında sınırlamalar getirdi. Hükümet mahkumların gazetecilere erişimini sınırlama politikasının hapishanelerdeki düzeni ve disiplini sürdürmek için gerekli olduğunu iddia etti. Bu dava önceleri “Lordlar Kamarası (House of Lords)” olarak bilinen, şimdilerde ise “Yüce Mahkeme (Supreme Court)” olarak adlandırılan Birleşik Krallık’taki en yüksek mahkemeye kadar gitti.

MAHKEME NE SÖYLEDİ?

writing-notes-idea-conference.jpg

Mahkeme, adli hata riskinin ceza davalarında her zaman mevcut olduğunu söyledi. Son yıllarda, sadece gazeteciler tarafından yapılan itinalı araştırmalar sonucu önemli sayıda adli hatanın belirlendiğini ve düzeltildiğini kabul etti.

Mahkeme, bu politikanın Simms ve O’Brien’in ifade özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna vardı. Sonuç olarak, gazeteciler mahkumlara yardım etmek, olası adli hataları araştırmak ve bunlara itiraz etmek için onlarla röportaj yapabilmelidir.

Mahkeme, hapishanenin mahkumların bağımsızlık, özerklik ve hareket özgürlüğü de dahil hak ve özgürlüklerini sınırlandırmayı amaçladığını kabul ederken aynı zamanda hapishanedeki düzen ve disiplinin,  kararların temyizi hakkında mahkumlarla konuşurken gazeteciler tarafından riske atılmamasını söyledi.

BU NEDEN ÖNEMLİ?

Hakim Lord Steyn’in deyişiyle ” İfade özgürlüğü, kamu yetkilileri tarafından gücün kötüye kullanılması üzerinde bir fren olarak görev yapar. Bu da ülke adaletinin idare ve yönetimindeki hatalarının açığa çıkmasına olanak sağlar”.

Olası adli hatalarla mücadele etmek için, son zamanlarda ifade özgürlüğünün ve gazetecilere erişimin önemi popüler kültür vasıtasıyla -örneğin “Bir Katili Yaratmak (Making a Murderer)” belgeseli ile- vurgulandı. ( Daha fazlası için tıklayın)

Michael O’Brien cinayetten beraat etti ve serbest bırakıldı. Ian Simms ise hala gözaltında.

Tüm yargılama sürecini buradan okuyabilirsiniz

Çeviren: Nagihan Tandoğan